DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ

Duyu bütünlemesi,   günlük hayatta kullanılmak üzere vücudumuzdan ve dış dünyadan alınan bilginin beyin seviyesinde organize edilerek kullanılır hale getirilmesi işlemine verilen isimdir. Duyu bütünleme terapisi, Dr. Jean Ayres tarafından ‘ gelişim bozuklukları’ için geliştirilmiştir.

Duyu bütünleme fonksiyon bozukluğu, beynin duyu bütünlemesi işlemini yapamamasıdır. Buda kişilerde ‘ gelişim bozuklukları’ olarak ortaya çıkar. Duyu bütünleme fonksiyon bozukluğu olduğunda gelişim bozukluğu olacağı temeline dayanır.

1) Duyu Bütünleme Terapisi Temeli:

Duyusal ve motor gelişim normal olduğunda öğrenme olabilir.

Beynin gelişmesi için çevre ile iletişim şarttır.

Plastisiteyi kişiye uygun terapi programıyla başlatabiliriz.

2) Duyu Bütünlüğü Bozukluklarının İşaretleri Nelerdir ?

Hiperaktivite

Dikkat bozuklukları

Davranışsal problemler

Sosyal problemler

Psikolojik problemeler

İşitme problemleri

Konuşma problemleri ve konuşmanın gecikmesi

Hypo hipertonus

Denge problemleri

Motor koordinasyon problemleri

Okulda öğrenme güçlükleri

Adolesan ve ergenlik problemleri

Duyu bütünleme fonksiyon bozukluğu, kişilere göre farklılık gösterir. Bu farklılık beyindeki fonksiyon alanlarının etkilenme yerlerine bağlıdır. Duyu bütünlüğü terapisi, duyu profili değerlendirmesi yapıldıktan sonra planlanmalıdır. Kişisel değerlendirme özellikleri beynin etkilenme alanını belirler.

BEYİN VE DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ  İLİŞKİSİ

Duyu bütünleme, nörolojik bir işlemdir. Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğu nörolojik bir bozukluktur.

Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğunda; beynin nörolojik organizasyonu ve bağlantıları bozulur.

Duyular            Beyin            Davranış

Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğunda alınan duyu ve davranış uyumu bozulur. Beynin duyu alımında, modülasyonunda ya da cevap vermesinde bozukluk olabilir.

Beynin duyu alımı bozulursa:

1.Dokunma hassasiyeti

2.Hareketi reddetme

3.Korku ve kaçınma

4.Aktiviteyi fark etmeme

5.Farklı ortam tepkiselliği görülür.

Beynin modulasyonu bozulursa:

1.Dokunma ve sese tepki

2.Günlük yaşam aktivitelerini becerememe

3.Gravitasyonel emniyetsizlik

4.Yer çekimi güvensizliği

5.Motor planlamada bozukluk

6.Endişeli olma

7.Çevreye ilgisizlik

8.Depresyon

9.Anksiyete ve düşmanlık

10.Davranış bozukluğu

11.Dikkat dağınıklığı olarak görülür.

Beynin cevap vermesi bozulduğunda:

1.Aktiviteyi öğrenememe

2.Beceri düzeyini artıramama

3.Beklenmedik durumlara uyum gösterememe

4.Çevreye uyumsuzluk

5.Uyaranlara yanlış cevap

6.Günlük yaşam aktivitelerinde zorluk görülür.

Beyin ve Duyular:

Beyinde duyular kullanım özelliklerine göre farklı adlandırılır. Duyular:

Vestibüler duyular

Taktil duyular

Proprioseptif duyular

Görsel duyular

İşitsel duyular

Bu duyuların görevleri ve sosyal ortamda kullanımları birbirinden farklıdır. Bu sebeble çocuklarda günlük yaşam aktivitelerini doğru yaptırabilmek için, beynin ilgili merkezlerine doğru uyarılar vermek gerekir. Vestibuler, taktil, proprioseptif, görsel ve işitsel duyuları uygularken, dikkat çalışmaları aynı anda yapılmalıdır.

DUYU BÜTÜNLEME VE DUYULARIN ÖZELLİKLERİ

1) Vestibuler duyular:

Graviteyle etkileşimimizde önemli yeri olan uyarıları kapsar.

Yer çekimi reseptörleri ve semisirküler kanallardan gelen bilgileri verir.

Hareket edip etmediğimizi, hangi yönde ne kadar hızlı olduğumuz bilgisini verir.

2) Taktil duyular:

Çevreden bilgi alınmasında deriden alınan uyarıları kapsar.

El kavraması

Vücut farkındalığı

Sosyal beceriler

Motor planlama

İnce motor becerilerin gelişmesinde önemlidir.

3) Proprioseptif duyular:

Gravitasyonel emniyet ve hareket esnasında kas eklem ve beyinin birbirine uzaysal mekânsal zamansal uyumu ile ilgili uyarıları kapsar.

Postür, motor planlama ve vücut şeması gelişiminde önemlidir.

Proprioseptif sistem geliştikçe beyinde vestibüler sistemin modülasyonu da gelişir.

4) Görsel duyular:

Göz hareketleri ve beynin organize olmasını sağlayan uyarıları içerir.

Beynin her seviyesinde uygun fonksiyon için gereklidir.

Göz baş boyun organizasyon yetersizliği olan çocuklarda disleksi veya okuma problemleri ortaya çıkar.

5) İşitsel duyular:

İletişim ve kendini koruma uyarılarını kapsar.

Havadaki ses dalgaları, iç kulaktaki işitsel reseptörleri stimüle ederek beyin sapının işitme merkezlerine uyarı gönderir.

İşitsel duyular, vestibüler sistem aracılığıyla organizasyonu sağlar.

İşitsel duyular, görsel duyular gibi beynin birçok merkeziyle ilişkilidir.

İşitsel duyu yetersizliğinde, sosyalleşme ve akademik seviyede sıkıntı meydana gelir.

Vestibuler, taktil, proprioseptif sistemler, anne karnında gelişmeye başlar. Görsel ve işitsel sistem daha sonra gelişir. Bu sistemlerden gelen uyarılar kişiye duyu bilgisi verir. Duyu bilgisinin etkili bir şekilde kullanabilmesi için kişinin alınan tüm duyuları birleştirerek uygun tepki oluşturabilmesi gerekir. Buda ‘Duyu Bütünleme’ olarak adlandırılır.

 

DUYU BÜTÜNLEMENİN FONKSİYONEL GELİŞİMİ

Duyu bütünlemenin fonksiyonel gelişimi, doğal bir sırada olur. Her birey temel sırayı takip eder. Duyuların gelişim sırası şöyledir:

1 aydan itibaren birinci düzey primer duyu sistemleri gelişir: Taktil duyu (dokunma), vestibular duyu (denge ve hareket), proprioseptif duyu (vücut pozisyonu), görsel ve işitsel duyular.

1 yaştan itibaren algısalmotor temeller gelişir: Vücut algısı, bilateral koordinasyon, lateralizasyon, motor planlama (beceripraksis).

3 yaştan itibaren algısalmotor beceriler gelişir: İşitsel algılama, görsel algılama, elgöz koordinasyonu (yazma becerileri), amaçlı aktivite.

6 yaştan itibaren akademik yetenekler gelişir: Akademik beceriler, kompleks motor beceriler, dikkatin regülasyonu, organize davranış, vücut ve beynin özelleşmesi, görselleşme, kendini tanıma ve kontrol.

DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ:

Duyu Bütünleme Terapisi yapılırken, gelişim sırası takip edilir. Çocuğun gelişimi yavaş veya hızlı olsa da sırası hepsinde aynıdır. Gelişim sırasında duyu bütünleme problemi yaşayan çocukların, ileri dönem hayatlarında;

Akademik

­Sosyal

Emosyonel (duygusal ve davranış)

Günlük yaşam fonksiyonlarında bozukluk görülür.

Duyu Bütünleme Terapisinin genel hatları:

1. Duyu Bütünleme Terapisi çocuğun gelişiminin temel prensibi organizasyondur’ prensibine dayanır.

2. Duyu deneyimleri çocuğun eksiklikleri göz önüne alınarak tedavi programı çizilir.

3. Çocuğun gelişimi sırasında duyu deneyimi arttıkça, beyin de sırayla duyu deneyimlerini organize etmeye başlar.

4. Duyu deneyimlerinin organizasyonunda plastisite yani beyinin gelişme ve değişme kapasitesi kullanılır.

5. Aktivite yapmak için gereken uyarı miktarı; aktivitenin yapılma zorunluluğu ve adaptif cevapların ortaya çıkmasını etkiler.

6. Duyuların organizasyonuyla çocuk kendini kontrol etmeyi öğrenmesi gerekir.

7. Duyu Bütünleme Terapisi, hareketin planlanması ve duyu bilgilerinin bütünleştirilmesine odaklanır.

8. Bu tedavide organize etme, planlama, fiziksel çevre ile adaptif ilişki kurma gibi problemler ve istemli hareketlerin yapılmasındaki bozukluklar düzeltilmeye çalışılır.

9. Terapi uygulanırken; Dikkat, Hafıza , Muhakeme ve  Öğrenme sırası izlenir.

10. Duyu Bütünlüğü Terapisi, çocuğa uygun olarak düzenlenmiş ortamda, çocuğun ihtiyacına göre duyu alabilmesine ve adaptif cevap oluşturmasına göre düzenlenir.

11.Terapi sırasında çocuğun kendini yönetebilmesi için duyu bütünleme uzmanı (fizyoterapist) çevreyi ona uygun yönlendirir. Duyu Bütünleme Terapisi yapan kişi yüksek lisans yapmış uzman olmalıdır. İki hafta kurs almış kişilerin uzman olmadığı bilinmelidir. Yanlış eğitimlerin zararını düzeltemeyebiliriz.

12. Duyu Bütünleme Terapisi, çocuklarda motor beceri, akademik beceri, doğru davranış ve öğrenme kapasitesini arttırmaya yardımcı olmalıdır. Ayrıca ev programları ve çalışmaları önemlidir. Çocuğun gerekirse yirmi dört saati düzenlenmelidir. Terapiler günlük yaşamına dahil edilmelidir.

13. Duyu diyetleriyle desteklenmelidir. Gerekirse gölge abla ve gölge anneden yardım alınmalıdır.

 

Resim
X